Dolmabahçe Sarayı’ndaki türbe tanıtıldı

Dolmabahçe Sarayı bahçesinde Mabeyn bölümü ile Camlı Köşk’ü birbirine bağlayan uzun koridorun altında bulunan, daha önce hiçbir ziyaretçinin görmediği bir türbe yer alıyor.

Dolmabahçe Sarayı’nın yapılmadan önce aynı alanda bulunan eski Beşiktaş Sarayı’ndan kalma bu türbelerin içindeki dört sandukalardan ikisi 1. Mahmut’un eşleri Raziye ve Ramiye kadınefendilere, diğer ikisi ise 2. Mahmut’un eşlerinden Dilseza kadınefendi ile 11 aylık bebeği Emine Sultan’a ait.

TÜRBEDE PADİŞAHIN 11 AYLIK BEBEĞİ DE BULUNUYOR

Dilseza kadınefendinin 1816 yılının Mayıs ayında vefatıyla geride bıraktığı 11 aylık bebeği Emine Sultan, annesinin ölümünden 4 ay sonra 24 Eylül 1816’da Eski Beşiktaş Sarayı’nda çıkan yangında dadısı ve süt annesi ile birlikte yanarak hayatını kaybetti. 11 aylık bebek, annesinin bulunduğu türbeye defnedildi.

SARAYLARIN İÇERİSİNDE TÜRBELERİN BULUNMASI ÇOK ALIŞILAGELMİŞ BİR DURUM DEĞİL

Türbe hakkında bilgi veren Milli Saraylar İdaresi Başkanı Yasin Yıldız, “Türbe, Dolmabahçe Sarayı’ndan daha yaşlı eski bir yapı. Bu yapının burada olması ilk başta kamuoyuna biraz ilginç gelebilir. Dolmabahçe Sarayı veya dünyada sarayların içinde türbelerin bulunması çok alışılagelmiş bir vaka değil. Burada bu türbenin bulunmasının ise bir sebebi var. Dolmabahçe Sarayı’ndan önce burada mevcut olan Beşiktaş Sahil Sarayı’nın müştemilat yapılarından bir tanesinin parçası bu. Sultan 1. Mahmut’un önce iki tane kadınefendisi eşi burada defnediliyor. Hemen ardından da Sultan 2. Mahmut’un eşi burada metfun bulunuyor. Beşiktaş Sahil Sarayı yıkılıp Dolmabahçe Sarayı inşa edildiğinde bu hatıraları tabii burada yaşatılabilmek amacıyla bu bina muhafaza edilmiş.” dedi.

TÜRBE KAPSAMLI BİR BAKIMDAN GEÇTİ

Türbenin içinde 2. Mahmut’un eski 11 aylık bebeğinin de bulunduğunu belirten Yıldız, “Uzun yıllar burası kapalı kalmış bir mekandı ve Dolmabahçe Sarayı’nın yapısından daha klasik döneme ait bir yapı. Tabii burada acı bir olay da var. Burada bir bebek mezarı da bulunuyor. Sultan 2. Mahmut’un, daha 11 aylıkken bir yangında vefat eden kızı da burada. Bu dört hanımefendinin mezarı tabii ziyaretçilerin görebildiği bir lokasyonda değil. Ancak günümüze kadar ulaşmış olması nedeniyle zaten Milli Saraylar tarafından sürekli muhafaza altındaydı. İlk defa türbemiz kapsamlı bir bakımdan geçti.” dedi.

SANDUKALARIN ÜZERİNDE MESCİD-İ NEBEVİ ÖRTÜLERİ BULUNUYOR

Sandukaların üzerinde özel bir örtünün bulunduğunu söyleyen Yasin Yıldız, “Sandukaların hepsinin üzerinde Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in mezarının bulunduğu Mescid-i Nebevi  Camii’nden gelmiş, Mescid-i Nebevi örtüleri bulunuyor. Bu zaten Osmanlı ailesinde bu bir gelenek. En son Neslişah Sultan da 2014 yılında rahmetli olduğunda onunda tabutunun üzerine bu şekilde serildi. Yine bunun dışında bulunan objeler ve mezar taşları da bahçemizde hepsi yaklaşık 200 yıla yakın bir süreyi kapsıyor.” dedi.

Türkiyenin Emlak Haber Sitesi www.haberizi.com